EkonomiGenelManşetTürkiye

Türkiye’nin kredi risk primi yükselişte

Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasıyla piyasalardaki satışlar devam ederken, Türkiye’nin döviz cinsi tahvillerinin getirisi düştü ve kredi temerrüt (iflas) takası (CDS) risk primi yükseldi. CDS değeri bir ülkeye borç verildiğinde iflas riskine karşı kendini sigortalamak isteyenlerin ödedikleri prim olarak isimlendiriliyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasıyla birlikte bu süreçte piyasalarda dalgalanmaların kaçınılmaz olduğunu, Türk Lirası’nın da risk altında kalabileceğine dikkat çekilmişti.

Uzun vadeli tahvillerin getirileri en büyük düşüşü kaydederken, 2045 vadeli tahvillerin fiyatı 1.5 sent düşerek 73 sentin altına geriledi. Tradeweb verisine göre bu getiri, şubattan beri en düşük seviye oldu.

JP Morgan’ın verilerine göre, güvenli liman olarak görülen ABD hazine tahvillerinin yerine Türkiye’nin döviz cinsi tahvillerini tutmak isteyen yatırımcıların talep ettikleri risk primi 565 baz puana (BP) çıktı.

Türkiye’nin beş yıllık kredi temerrüt takası (CDS) risk primi dünkü kapanış seviyesinden 18 BP yükselerek 652 baz puana çıktı.

CDS NEDİR?

Türkçe’de kredi (iflas) risk primi veya kredi temerrüt takası olarak kullanılan CDS (Credit Default Swap) aslında bir çeşit sigortalama işlemi olarak tanımlanabilir.

Herhangi bir ülke hazinesine ya da şirketine borç verirken o borcun geri ödenmemesi ihtimaline karşı aldığınız sigorta poliçesine CDS deniyor ve genellikle over-the-counter (OTC) yani herhangi bir borsa düzenlemesine tabi olmayan tezgâh-üstü piyasalarda işlem görüyor.

CDS PRİMİ NASIL HESAPLANIYOR?

Ülkelerin dış borçlanmalarına karşı CDS’leri genelde büyük uluslararası yatırım bankaları sağlıyor ve o ülkelerin borcunu çevirememesi halinde ödemeyi bu banka üstlenmiş oluyor. Bu bankalar da söz konusu ülkenin geri ödeme yeteneğini, makroekonomik koşullarını inceleyerek bir risk oranı belirliyor.

Bu oran belirlenirken uluslararası derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlar önemli bir rol oynasa da bunun dışında da birçok iç ve dış faktör göz önünde bulunduruluyor. İç nedenler arasında enflasyonun yükselmesi, dış borçların artması, kurların yükselmesi, sosyal çalkantılar ve afetler sıralanabilir.

Ekonomisi sağlam ve geri ödeme sorunu yaşamayacağı düşünülen ülkelerin risk primi düşük olurken geri ödemekte sorun yaşayacağı düşünülen ülkelerin risk primi yüksek bir orandan belirleniyor.

Türkiye’nin CDS primlerinin 2008 yılındaki küresel mali kriz sırasında yükseldikten sonra gerilediği görülüyor. Ülkenin makroekonomik dengelerinin bozulmaya başladığı 2018 yılından itibaren ise dalgalı bir seyirle de olsa yükseliş trendini sürdürdüğü görülüyor.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu