KıbrısManşetSiyaset

Yasalarla dur demeliyiz..

İçinden geçtiğimiz bu kritik dönemde  Türkiye ile KKTC ilişkilerinin  uyum içinde olması gerekirken özellikle Türkiye'den gelen aşağılayıcı ifadeler ve yaşamın diğer alanlarına sirayet eden  talimatlarla hukuk devleti ve siyasi eşitlik iddiamız zarar görmektedir

Yasalarla dur demeliyiz..

Bunu iflah olmaz bir alışkanlık haline getirdiler.

Ellerine geçirdikleri her fırsatta kendileri gibi düşünmeyen insanlara karşı geliştirdikleri bir refleks haline geldi bu.

Aşağılama, küfür, nefret söylemi, tehdit vs vs..

Bu tarz söylemler asla kabul edilemez.

Her şeyden önce şunun iyice anlaşılması lazım.

Kıbrıs bir Türkiye değildir.

Türkiye’de elbette bir Kıbrıs değildir.

Evet arada tarihsel, kültürel, dostluk bağları ve sıkı ilişkiler vardır.

Bu inkar edilemez bir gerçektir.

Ve bu ilişkilerin saygı ve hoşgörü çerçevesinde  artarak devam etmesi hepimizin en büyük arzusudur.

İçinden geçtiğimiz bu kritik dönemde  Türkiye ile KKTC ilişkilerinin  uyum içinde olması gerekirken özellikle Türkiye’den gelen aşağılayıcı ifadeler ve yaşamın diğer alanlarına sirayet eden  talimatlarla hukuk devleti ve siyasi eşitlik iddiamız zarar görmektedir. Ve maalesef  son zamanlarda bu yaklaşımlar hakarete varmaktadır..

Bu hem Türkiye için hem de KKTC için doğru bir zemin değildir.

Türkiye ile bu minvalde devam eden ilişkiler sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır.

Türkiye’yi yönetenlerin ve çoğunlukta  Türk kamuoyunun sürekli göz ardı ettiği bir şey vardır.

Nedir o?

Türkiye’nin Kıbrıs’ta bulunma maksadı..

Ve bu maksadın dayandırıldığı  uluslararası anlaşmalar..

Bunu her seferinde yazmaktan, anlatmaktan  bıktık usandık!

Ve bunu maalesef ısrarla anlamak istemeyen kalabalık bir kesim var Türkiye’de..

Türkiye 1960 Kıbrıs Anayasasına giren Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 3 Garantör ülkesinden biridir.

Bu meşru zemin üzerinden Türkiye 1974’de Kıbrıs’a haklı birtakım gerekçelerle  müdahale etti.

Aradan tam 47 yıl geçti.

Bugün artık bunun meşru bir zemini kalıp kalmadığı elbette tartışılır.

Bunun ötesinde Türkiye’nin Kıbrıs’ta bulunmasına bir anlam yüklemek abesle iştigaldir.

Dolayısıyla kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin hiç kimsenin  Kıbrıs Türk Halkına, siyasisine, seçilmişine küfre varan aşağılayıcı  sözler söyleme hakkı yoktur, bu gibi yaklaşımlar kabul edilemez; Bu tarz söylemler iki halk arasındaki  ilişkilere zarar vermekten başka bir işe yaramaz. Bu topraklarda kin ve nefret duygularına asla yer olmadı. Ve elbette kötü söz her zaman olduğu gibi sahibine aittir.

Maalesef Türkiye’de hukuk sıkıntılı olduğundan  nefret söylemi yargılanmadığı için, ve daha onlarca sebebe bağlı olarak dileyen isteyen Kıbrıslı Türklere yönelik hakaret edebilir, ötekileştirir, hedef gösterebilir, kriminalize edebilir!

Siyasi kimlik taşıyan bir kişiyi beğenmeyebilirsiniz, politikasını yanlış bulabilirsiniz, düşüncelerine katılmaya bilirsiniz..

Bu son derece doğaldır.

Fikrini beğenmez, karşı bir fikir ortaya koyar bunun üzerinden tartışma ortamı gelişir.

Bu elbette anlaşılabilir bir şeydir..

Lakin bunun dışında sizinle farklı düşünüyor diye birine hakaret edemezsiniz. Dolayısıyla hiç kimsenin  bu ülkenin insanına, seçilmiş  Cumhurbaşkanlığı yapmış olan bir kişiye  hakaret etme hakkı yoktur.

Kaldı ki kimden gelirse gelsin bir kişiye karşı söylenmiş  hakaret barındıran yakışıksız  ifadeler suç teşkil etmektedir.

Bu aynı zamanda Kıbrıs Türk halkına yönelik yapılan bir ayıp ve saygısızlıktır da!

Ve maalesef şuursuzca yapılan bu ve benzeri açıklamalar her  iki ülke arasındaki ilişkilere onarılması kolay olmayan zararlar vermektedir.

Bununla birlikte Türkiye ve KKTC arasında  yürütülen bu ilişki biçiminin artık sürdürülemez olduğu gerçeği de ortadadır.

Kıbrıslı Türkler kimsenin şamar oğlanı değildir.

Ve kimse Kıbrıslı Türklere hakaret etme, aşağılama, nefret ifadeleri kullanma, tehdit etme gibi son derece çirkin yaklaşım sergileme hakkını da kendinde göremez.

Elbette bu gibi yaklaşımlar karşısında  KKTC kurumlarına da büyük bir görev düşmektedir.

Her isteyenin bir vesile yaratıp dilediği gibi Türkiye’den Kıbrıslı Türklere hakaretler yağdırmasının bizim yasalarımız nezdinde hukuki bir karşılığı olması gerekiyor.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu