ManşetSağlıkYaşam

Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Antisosyal kişilik bozukluğu başkalarına aldırış etmeme ve toplum kurallarına uymama ile ifade edilen sorumsuz ve agresif davranışlarla tanımlanır. Bu bozukluğu olan insanlar sıklıkla ciddi suçlar işler ve davranışları için pişmanlık duymazlar

Antisosyal kişilik bozukluğu başkalarına aldırış etmeme ve toplum kurallarına uymama ile ifade edilen sorumsuz ve agresif davranışlarla tanımlanır. Bu bozukluğu olan insanlar sıklıkla ciddi suçlar işler ve davranışları için pişmanlık duymazlar.

Antisosyal kişilik bozukluğu bireyin ait olduğu sosyo-kültürel topluluğun etik ve davranışsal standartlarına uyum sağlamasını engelleyen kronik bir hastalıktır. Antisosyal kişilik bozukluğu olan insanlar dürtüsel, saldırgan ve manipülatif bir karaktere sahiptir. Antisosyal kişilik bozukluğu, çocukluk ve ergenlik döneminde isyankar ve saldırgan tutumlar şeklinde kendini gösterebilir.

Ancak antisosyal kişilik bozukluğu tanısı 18 yaşından sonra konabilmektedir.Hastalar genellikle dürtüsel, ben-merkezci, duyarsız, sabırsızdırlar ve engellenmeyi tolere edemezler; otorite ve disiplini reddetme eğilimleri vardır. Yaygınlık genel popülasyonda erkeklerde  %3 (%7’ye kadar yükselebilmektedir) ve kadınlarda % 1 oranındadır. Yatkınlık gösteren durumlarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve davranım bozukluğu yer alabilir.

Hastada daha çok agresif özellikler belirgindir ve komplikasyonlar arasında maddeyi kötüye kullanımı, fiziksel yaralanma, yasal ve finansal güçlükler ve depresif bozukluklar yer alabilir. Antisosyal Kişilik Bozukluğu, çocuklukta veya ergenlik döneminde görülmeye başlayan ve yetişkinlik döneminde de devam etmeyi sürdüren, başkalarının haklarını hiçe sayma ve haklarına saldırıda bulunma gibi davranışlara sebep olan bir kişilik bozukluğudur. Bu bozukluğa sahip olan bireyler manipülatif, aldatıcı ve vurdumduymaz oldukları gibi, başka insanların duygularını umursamazlar ve sergiledikleri kriminal davranışlardan herhangi bir pişmanlık duymazlar. Ayrıca bu kişiler yasalara uymakta, stabil bir mesleğe sadık kalmakta, insanlarla saygı ve güvene dayalı ilişkiler kurmakta sorunlar yaşayabilirler.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu’nun belirti ve semptomları ve aynı zamanda gözlenme sıklığı, bu bozukluğa sahip bireyler arasında farklılık gösterebilir. Antisosyal Kişilik Bozukluğu’na sahip bireyler genel olarak şu belirti ve semptomları gösterirler:Başkalarının haklarını sömürmek, manipüle etmek veya ihlâl girişiminde bulunmak,hayvan zulmü ve yangın çıkarma eylemlerinde bulunma,yasaları çiğnemeye aldırış etmemek,öfkelerini kontrol edememek,sorumsuzca ve vurdumduymaz takınıp sosyal hayata aldırış etmemek,suçluluk duymayıp hatalardan ders almamak,uzun vadeli ilişkileri sürdürmekte zorlanmak, hayatlarındaki sorunlar için sürekli bir başkasını suçlamak gibi belirtliler gösterebilmektedir.

Antisosyal kişilik bozukluğunun tedavisi oldukça zordur. Psikiyatrik tedavide elektrokonvülzif terapi, SSRI grubu antidepresanlar, lityum ve antikolvülzan gibi çeşitli duygu durum dengeleyiciler test edilmesine rağmen bu rahatsızlık için standartize edilen herhangi bir tedavi yöntemi bulunamamıştır. Bunun ile beraber antisosyal kişilik bozukluğu tedavisinden en çok tercih edilen psikoterapi yöntemleri ise; bilişsel – davranışçı psikoterapi, psikodinamik psikoterapi ve psikolojik eğitimdir. Bilişsel – davranışçı terapisinde kişinin olumsuz inanç ve davranışları ortaya çıkarılarak, bunların yerine daha sağlıklı, olumlu inanç ve davranışların koyulmasına yardımcı olunmaktadır. Ayrıca bilişsel işleyişin zenginleştirilmesi ile sosyal ve ahlaki davranışların geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

Öte yandan psikodinamik terapi türünde bilinçdışı düşünce ve davranışların farkındalığı amaçlanırken, psikolojik eğitimde ise; temelli terapi, hastalıkla başa çıkma yöntemleri ve problem çözme becerileri gibi duygurumun bütün yönlerinin öğretilmesi amaçlanmaktadır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu