KıbrısManşetSiyasetToplumTürkiye

Elektrikte gerçekçi olmak zorundayız

Yakıt azaldıydı, gemi gelmediydi, şu kadar yakıt kaldıydı, elektrikler kesilecekti, kurum batıyordu vs. vs. Usandık bıktık bunları dinlemekten

Yakıt azaldıydı, gemi gelmediydi, şu kadar yakıt kaldıydı, elektrikler kesilecekti, kurum batıyordu vs. vs. Usandık bıktık bunları dinlemekten.

Alanında tek kurumsunuz.

Yani tekelsiniz.

Sizden başka elektrik üreten satan yok.

Tüketim belli

Maliyet belli

Senden başka satıcı yok

Rekabet yok

Buna rağmen battık batıyoruz, bittik bitiyoruz derseniz çok açık ki kurumu iyi ve doğru yönetemiyorsunuz.

Elbette KIB-TEK’ten bahsediyorum.

Bizler aboneyiz.

Kurum üretti ,bizler de aboneler olarak  kuruşuna kadar bedelini ödeyerek tükettik.

Hoş üretilen elektriği de maliyetinin altında tüketiciye sattıklarını düşünmüyorum.

O halde nedir bu battık batıyoruz, bittik bitiyoruz edebiyatı!

Bugün Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde de  enerji krizi yüzünden birçok fabrika, işyeri kapısına kilit vurmaktadır. Avrupa’da birçok ülke yenilenebilir enerji yatırımı mevcut ve fakat belli ki bu tek başına yeterli olmadı. Dolayısıyla konvansiyonel enerji üretim kaynaklarına da şu veyahut bu şekilde ihtiyaç duyulmaktadır. Buradan nasıl bir çıkarım yapabiliriz? Tek cümle ile anlatmak gerekirse yenilenebilir enerji yanında elektrik üretimi için gerekli koşulların yaratılması elzem bir ihtiyaç haline gelmiştir. Yani elektrikte yatırım şart!

Nitekim tek başına yenilenebilir enerji ile ülkenin ihtiyacı olan enerjiyi sanayisi ve turizmi ile , bu ihtiyacı karşılamak mümkün değil. O halde yatırım şart. Bilindiği üzere Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail elektrik sistemlerini birbirine bağlayacak. Bunun için de Euroasia Interconnector projesinin açılış töreni yapıldı. Biz de  ise hiçbir yatırım yapmadan Türkiye’den kablo ile elektrik getirme fantezisi dillendiriliyor. Bu da elbette mümkün. Lakin bunun için muazzam bir yatırım gerekiyor ve elbette son derece meşakkatli bir altyapı süreci. Bunun için gerekli fizibilite çalışmasının da yapılıp yapılmadığını bilmiyorum lakin  Türkiye bunu yapsa bile bizim de kendi iç dinamiklerimizi aktif tutarak elektrik üretimini sürdürmemiz gerekiyor.

Neden?

Sebebi şu ki; bugün hiçbir ülke elektrik, su vs. gibi hayati gereksinimlerini sadece bir tek kanala bağlı kalarak riskli bir hale getirmez.

Bugün Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail böyle bir işbirliğine rağmen kendi dinamikleri içinde ülkelerindeki elektrik üretimine son vermiş değiller.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu