Gerilim tipi baş ağrısı

Yaşadığımız bu zor dönemlerde pandemi olsun, ekonomik  kriz olsun uzun zamandır etrafımda  çok fazla duyduğum şikayetlerden biri de  geçmeyen uzun süreli baş ağrılarıdır. Hemen hemen herkes hayatının bir döneminde baş ağrısı yaşar. Ancak tüm baş ağrıları aynı türde değildir. 100’den fazla çeşit baş ağrısı vardır. Pek çok kişide baş ağrıları hafif seyreder, arada bir olur. Bazılarında daha şiddetli baş ağrıları görülür. Baş ağrısı gündelik hayatı zorlaştırır, hayat kalitesini düşürür. Bu ağrıların bir türü de gerilim tipi baş ağrısıdır. Gerilim tipi baş ağrısı da en sık görülen baş ağrıları türlerindendir.

Peki 100 den fazla baş ağrısı türü varken neden gerilim tipi baş ağrısından bahsediyoruz? Uzmanlar, gerilim tipi baş ağrılarının yüz, boyun ve kafa derisindeki kas kasılmalarından, belki de artan duygular, gerginlik veya stresin bir sonucu olarak kaynaklandığını düşünmektedir. Genellikle stres sonucu oluşmaktadır. Işık ve ses hassasiyeti, bulantı-kusma bu tip ağrılarda olmaz. Başın iki yarısında da ağrı hissedilir. Bu tip ağrıların altından genellikle depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik sebepler çıkmaktadır.

Gerilim tipi baş ağrılarının belirtilerinden bahsedersek şunları söyleyebiliriz. Gerilim tipi baş ağrılarında, kafada doluluk hissi ile birlikte baş ağrısı, alında veya şakaklarda meydana gelen basınç hissi, kafa derisi, boyun ve omuz kaslarında hassasiyet durumu bulunur. Kişiler stres ve baskı altında kaldıklarında bu ağrı eşlik eder ve özellikle öğleden sonraki saatlerde daha sık görülür. Gerilim tipi baş ağrıları, epizodik ve kronik olarak gerilim tip baş ağrısı diye iki ana kategoriye ayrılır. Epizodik gerilim baş ağrısı, 30 dakika ila bir hafta arasında değişiklik gösterebilir. Sık epizodik gerilim baş ağrısı üç ay süreyle ayda 15 günden az olarak ortaya çıkar. Sık yaşanan epizodik gerilim baş ağrısı, kronik hale gelebilir.

Kronik gerilim baş ağrısında ise ağrı saatler sürebilir veya sürekli olarak devam edebilir. Baş ağrısı üç ay boyunca ayda 15 ya da daha fazla günde ortaya çıkarsa kronik gerilim baş ağrısı olarak kabul edilir. Gerilim tipi baş ağrısında tedavi, ilaç tedavileri ve ilaç dışı tedavi yöntemleri olarak kabaca ikiye ayrılabilir. İlaç tedavileri de akut atağı gideren tedaviler ve koruyucu tedaviler olarak ayrılabilir. Akut atak gideren tedavi ile başlarsak baş ağrısı atakları sırasında, ağrı atağını atlatmak amacı ile kullanılır. Hepimizin bildiği ve günlük yaşamda pek çok nedenle sıkça kullandığı basit ağrı kesiciler bu amaçla sıklıkla kullanılırlar.

Migren tedavisinde kullanılan  ilaçların ve kas gevşeticilerin gerilim tipi baş ağrısı ataklarını tedavi etme özelliği yoktur. Hangi hastada, hangi ağrı kesicinin, hangi dozda ve sıklıkta kullanılacağı kişiden kişiye değişir. Ayrıca bilinçsiz ve sık ağrı kesici kullanımı yan etkileri nedeni ile başka organlara zarar verebileceği gibi, bir süre sonra baş ağrısını kronik ve günlük hale getirebilir. Bu nedenle hekim görüşü olmadan, gelişigüzel ağrı kesici kullanmamak gerekir. Koruyucu tedavilerde ise Baş ağrısı sık olarak ortaya çıkmaya başladıysa ya da sosyal yaşamı ciddi olarak etkiliyorsa koruyucu tedaviler düşünülmelidir. Koruyucu tedavinin amacı, baş ağrısı ataklarının sıklığını, şiddetini ve süresini azaltmaktır. Ayrıca zamanında, doğru koruyucu tedavileri, yeterli süre ve dozda kullanmak baş ağrısının kronikleşmesinin ve ağrı kesici aşırı kullanımının da önüne geçilmesini sağlayacaktır. Baş ağrısında hangi hastaya, hangi koruyucu tedavinin, hangi doz ve sürede uygulanacağı kişiye göre değişeceğinden, koruyucu tedavi mutlaka hekim tarafından başlanmalıdır. Koruyucu tedavide antidepresanlar başta olmak üzere, santral etkili kas gevşeticiler, tranklizanlar, bazı antikonvülsan ilaçlar ve melatonin kullanılabilir. Fakat bunların dışında en önemlisi ve tavsiye edilen daha sağlıklı yöntem ise ilaç dışı tedavileri dediğimiz Yaşam tarzı değişiklikleri, hastalığı kontrol altına alabilecek bazı tekniklerin uygulanması.

Peki bu teknikler neler ? Hobi edinin. Keyif aldığınız şeyleri yapmak için kendinize zaman ayırın. Sevdiğiniz insanlarla vakit geçirin. Düzenli egzersiz yapın. Yeterince uyuyun. İyice dinlenirseniz, günlük stresiyle başa çıkabilirsiniz. Kafein ve alkolü sınırlayın ve en önemlisi temelde yatan stresten kesinlikle uzak durunuz. Unutmayın ki stres her hastalığın başlangıcı.