KıbrısManşetSağlıkSürmanşetYaşam

Karantina bereketi

Psikiyatri Uzmanı Doktor Ece Uslu’nun değerlendirmelerine göre, Mart ayından beridir pandemi koşullarında yaşayan, iki ay boyunca eve kapanan KKTC halkı evlenmeye ve çocuk yapmaya yöneldi

KABAK ÇİÇEĞİ GİBİ AÇILDIK… Toplum, yeniden açılım süreciyle birlikte uzun süre baskıladığı davranışlarını serbest bıraktı. Bireyler, özgürlüklerine yeniden kavuşma hazzı ile adeta kabak çiçeği gibi açıldı. ‘Tekrar kapanabiliriz’ kaygısı ile ‘uç noktalarda’ davrandık.

KARANTİNA YARADI… İnsanlar, hayata tutunma amacı olarak, içgüdüsel şekilde evlenip ve çocuk yapmaya yöneliyor. Pandemi sürecinde toplum genelinde en çok gözlemlenen unsur, evlenmek ve çocuk yapmak oldu.

MEVCUT DURUMU KABULLENMELİYİZ… Duyarlı bireyler, tedbir ve denetim kurallarına uyarken, belli bir kesim duyarsızlaştı. Uzmanlara göre, içinden geçtiğimiz süreci en sağlıklı şekilde atlatmanın yolu; salgın hastalık tehlikesi bilincinde olmak ve mevcut durumu kabullenmek.

GIYNIK ÖZEL – ZEYNEP UYAR

Psikiyatri Uzmanı Doktor Ece Uslu, Mart ayından beridir pandemi koşullarında yaşayan, iki ay boyunca eve kapanan toplumun psikolojik durumunu GIYNIK Gazetesi için değerlendirdi.

Covid-19 virüsünün ülkemizde ilk kez görüldüğü Mart ayında toplumun oldukça duyarlı davrandığını, herkesin eve kapandığını ve ciddi şekilde kişisel tedbirini aldığını kaydeden Doktor Ece Uslu, yeniden açılım süreciyle birlikte toplumun genelinin çok farklı bir psikolojiye büründüğünü ifade etti.

“KABAK ÇİÇEĞİ GİBİ AÇILDIK”

Yeniden açılım süreciyle birlikte toplumun uzun süre baskıladıkları davranışlarını serbest bıraktığını kaydeden Uslu, bireylerin özgürlüklerine yeniden kavuşma hazzı ile adeta kabak çiçeği gibi açıldıklarını savunarak, ‘tekrar kapanabiliriz’ kaygısı ile toplumun büyük bir bölümünün ‘uç noktalarda’ davrandığını kaydetti.

Duyarlı bireylerin tedbir ve denetim kurallarına uyduğunu fakat belli bir kesimin virüs onlara ve yakınlarına uğramadığı ve hastalık hali ile herhangi bir şekilde yüzleşmedikleri için duyarsızlaşabildiğini belirten uslu, içinden geçtiğimiz süreci en sağlıklı şekilde atlatmanın yolunun salgın hastalık tehlikesi bilincinde olmak ve mevcut durumu kabullenmek olduğunu vurguladı.

“EVLENME VE ÇOCUK SAHİBİ OLMA GİRİŞİMİ ARTTI”

Doktor Uslu, pandemi sürecinde toplum genelinde en çok gözlemlediği unsurun evlenmek ve çocuk yapmak olduğunu vurguladı. İnsanların hayata tutunma amacı olarak içgüdüsel şekilde evlendiğini ve çocuk yaptığını belirten Uslu, yerel vakaların da artması ile birlikte insanlarda depresyon hali ve kaygı bozukluğunun ortaya çıktığını söyledi.

“ANNE ŞEFKATİ GİBİ”

Devleti anne figürü ile özdeşleştiren Uslu, pandemi döneminde seçim atmosferine girilmesinin insan psikolojisine güvensizlik aşıladığını belirtti. İnsanların canları ile uğraştıkları bu dönemde isteklerinin seçim değil, pandemi hastanesi, yeteri kadar doktor, sağlık ekipmanları ve kendilerini güvende hissetme duygusu olduğuna dikkat çekti.

Ekonomiye yatırım adı altında ucu siyasete dayanan yatırımların, insanlar üzerinde olumsuz etki yarattığını belirten Uslu, “Bireyler yok sayıldıklarını düşünüyor. Toplumda büyük bir öfke ve isyan var böyle bir ortamda seçim yapmak ne kadar sağlıklı olabilir” dedi.

“VAROLAN KOŞULLARI KABUL ETMELİYİZ”

Pandemi döneminde bireylerin psikolojilerini bozmamaları ve akıl sağlıklarını korumaları için covid-19 virüsünü stres kaynağı faktörü olmaktan uzaklaştırmaları gerektiğinin elzem olduğunu belirten Dr. Uslu, mevcut durumu kabullenmeyip geçmişi düşünmek veya geleceğe yönelik kaygılanmanın stresi büyük ölçüde tetiklediğini kaydeden Uslu, var olan koşulları kabul edip stresi beynimizden uzaklaştırmamız gerektiğini ifade etti.

SOSYAL MEDYADAN UZAK DURUN”

Sosyal medyanın pandemi döneminde insan psikolojisini olumsuz yönde etkilediğini kaydeden Ece Uslu, sürekli olarak Kovid-19 virüsüyle ilgili gerçek veya gerçekdışı bilgilerin paylaşıldığı sosyal medya platformlarının insan psikolojisi açısından sağlıklı bir ortam olmadığını belirtti. Sadece ülkemizin vaka haberlerini öğrenmemizin yeterli olacağını, bunun haricindeki gelişmeleri çok fazla kurcalayıp zihnimizi yormamamız gerektiğini savunan Uslu, “Dünyadan bihaber olmayın fakat sosyal medyanın da girdabına kapılıp vaktinizi sürekli orada harcamayın” şeklinde konuştu.

“GÜVEN SORUNU VAR”

Karantinadan ve hastanelerden kaçan hastalar konusuna da değinen Uslu, hükümetin bu süreçte sürekli karar değiştirmesinin ve insanlara güven duygusu aşılamamasının bu tür olumsuzluklara sebep olduğunu kaydetti.

Hastaların, temaslı kişilerin ve yurtdışından gelenlerin karantina ve tedavi sürecini bir yasak olarak değerlendirdiğini belirten Uslu, hastaların tedaviden kaçmasının altındaki sebeplerden birinin de hastalıktan kaçma veya kabullenmeme dürtüsünden kaynaklandığını ifade etti.
Uslu, sosyal medyada dolaşan hastane ve karantina koşullarının kötü olduğu yönündeki haberlerin de hastaların kaçmasında büyük rol oynadığını sözlerine ekledi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu