ManşetSporTürkiye

Şehr-î Muhteşem

E onların köprüsü var da İstanbul’un yok mu! Hem de üç adet var. Onlar da İstanbul’un Avrupa ile Asya yakaları arasına inşa edilmişti. Bir şehir düşünün ki ortasından ‘deniz’ geçer. İşte burdaki bölgeye de “Şehr-î Muhteşem” de derler

“Bugün duyduğun haberler sana utanç veriyor, Olabilir. Bugün din ve ırk uğruna cinayet işleniyor, olabilir. Mostar Köprüsü çökmüş Neretva ne kadar üzgün kim bilir” diyordu Bulutsuzluk Özlemi; “Yaşamaya mecbursun” adlı şarkılarında. 9 Kasım 1993 günü bir Hırvat topçu, yine aklı geri bir Hırvat komutandan aldığı emirle yüzyıllık Mostar Köprüsü’nü tek atışla nehre gömmüştü. O köprünün tek suçu ise Neretva Nehri üzerinden bölgedeki Müslümanlara hizmet vermesiydi.

Barış zamanı tekrardan restorasyon ve  şimdilerde de bir zamanlar kan ağlayan o bölgeyi binlerce  turist ziyaret etmekte. Ya kızıl rengindeki Golden Gate Köprüsü’ne ne demeli? San Francisco Körfezi’nin girişinde bulunan bir asma köprüdür Golden Gate. Bu köprü Napa ve Sonoma Valley’i birleştirir altı şeritli yoluyla. O da Amerika’nın simgesidir tıpkı NY Özgürlük Anıtı gibi.

E onların köprüsü var da İstanbul’un yok mu! Hem de üç adet var. Onlar da İstanbul’un Avrupa ile Asya yakaları arasına inşa edilmişti. Bir şehir düşünün ki ortasından ‘deniz’ geçer. İşte burdaki bölgeye de “Şehr-î Muhteşem” de derler.

Cânım İstanbul; Nice şiirlere konu bulan ya da konu olan bu bölge son dönemlerde çok kez spor dünyamıza ait medyanın huzuruna gelmiş.

Neymiş? ‘Kıtaların buluştuğu yerde’ olimpiyatlar varmış. Ve bu olimpiyatlar dünya insanlarını birleştiren ve kaynaştıran bir köprüymüş! Külahımıza anlatsınlar. Neyse, Bir defa Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) adında bir şirket(!) var. Bu şirketin yan kuruluşları da vardı bir zamanlar. İsa’dan önce 774 yılıydı. Hasat zamanı gerçekleştirilen şölenlerin çerçevesi genişletildi ve de adına da Antik Olimpiyatlar dendi. Yıllar geçti ve Fransız Baron Pierre de Coubertin ve teşkilatı tarafından bugünkü IOC örgütlendi ve Antik’in başlangıç yeri olan Atina’da, İsa’dan sonra 1896 yılında ilk Modern Olimpiyatlar’a start verildi. Günümüze kadar olan süreçte türlü türlü şiddetler, ölümler, şikeler, dopingler, boykotlar ve de hileler gördü bu dünyanın 1 numaralı spor organizasyonu. İşte, IOC’nin olimpiyat oyunlarını düzenleme hakkı yetkisini vermesi için onlarca kriteri var. En önemlileri ise şunlar; Savaş değil barış bölgesi olması zaten şart! Birinci kriter o olimpiyata ev sahipliği yapacak şehir vatandaşlarının gönüllülüğü ve çok ama çok arzu duymaları. İkinci kriterde daha önce gerçekleştirilmiş ulusal ve uluslararası organizasyonlarda doping konusuna karşı olan sıfır tolerans durumu. Üçüncüsü ise o şehirdeki genç nüfus sayısı. Arkasından da o şehrin sportif tesisleşme açısından planlama ve de finansman güvencesi. İşte, hâl böyle iken İstanbul bu kriterlerin neresinde? Allah bilir.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu