ManşetSağlıkSpor

Şerefe

Alkol barındıran alkollü içeceklerde bolca yağ ve de özellikle karbonhidrat var. Karbonhidrat alımı sonunda da kan insülini ‘dan’ diye düşüyor. Hâl böyle olunca da acıkma hissi ve şeker krizleri gani. Tevekkeli dememişler “İçki kötülüklerin anasıdır” diye. İçtikten sonra da bol bol abuk söylem de cabası. Ya cesaret durumları? İçen kendini Lewis Hamilton sanıp arabaya gaz veriyor ve ‘Trafik canavarı’ tanımlamaları, sanki de öyle bir canavar varmış gibi!

Hani şu “Ferrari’sini Satan Bilge” yazarı Robin Sharma’nın ünlü sözü var ya “Sıfır beklenti, sonsuz mutluluk” işleri, uygulayabilene âşk’olsun. Bu arada Usta haklı; “Beklentiler sadece üzer” Sezen’in de dediği gibi.

Neyse, doğduk, büyüdük ve ölüyoruz ki ha’bire beklentiler altında ezilen bir ömür sürgit ömür törpüsü çok şükür. Her genç talebe gibi biz de eğlence merkezlerine giderdik. İlginç gelecek ama elindeki içkinin cinsine göre de mekândaki arkadaşlarla ilgi karakter tahlilimiz de oldurdu hep. Şöyle ki: ‘Rakı içen hep muhabbettir taş fırın tadında… Şarap içense şehvetli flört meraklısıdır Ömer Hayyam’ın şiirinde olduğu gibi… Şampanya içene yaklaşma ki şutlanmayasın. Çünkü her an artistlik yapabilir kuvvetle ihtimâl… Viski içen her türlü kariyerli, bira içen ise geveze bir hammaldır… Kokteyl içen serseri mayın, vodka içen ise full atraksiyonlu bir geceye hazırdır… Kola içen ise çok güzel su böreği yapar… Martini mi? Asla yaklaşma. Kuvvetle ihtimâl narsizm altında ezilirsin. Ayran içeni mi? İşte esas film orda başlar’ diye düşünürdük nâçizane.

İşte, güya karakter analizimiz aynen bu yönde ama konuyu ‘Kanun hükmünde kararname’ gibi gibi ele alırsanız baltayı taşa vurabilirsiniz. Garibim Freud bile kafayı yemişti ve insanları asla anlayamamıştı.

Sonuç mu? Bazen kaderden, bazen de kederden içiliyor bu alkol işleri meret cinsinden ve estetikten yoksun bol göbekli geberik bir hayat vûkû buluyor. Alkol barındıran alkollü içeceklerde bolca yağ ve de özellikle karbonhidrat var. Karbonhidrat alımı sonunda da kan insülini ‘dan’ diye düşüyor. Hâl böyle olunca da acıkma hissi ve şeker krizleri gani. Tevekkeli dememişler “İçki kötülüklerin anasıdır” diye. İçtikten sonra da bol bol abuk söylem de cabası. Ya cesaret durumları? İçen kendini Lewis Hamilton sanıp arabaya gaz veriyor ve ‘Trafik canavarı’ tanımlamaları, sanki de öyle bir canavar varmış gibi! Ne mi içelim?

Tabiî ki de alkolden olabildiğince uzak bir yaşamda günde en az 8 bardak su yardımıyla sağlıkla. Ne de olsa sıfır beklenti. Şerefe.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu