Güney KıbrısKıbrısManşet

“Utanç Tekneleri” dosyası… Rum polisi ile Lübnan askeri arasında “sıcak” olay

Güney Kıbrıs'ta yayın yapan Politis gazetesi, “İade Sürecinde Lübnan İle ‘Sıcak’ Olay… Politis’in, Deniz Mülteci/Göçmen Akını Yönetimi Araştırması” başlığıyla yine manşete çektiği haberini iç sayfasında “İadede Rezillik” başlığı altında detaylandırdı.

Güney Kıbrıs’ta yayın yapan Politis gazetesi, “İade Sürecinde Lübnan İle ‘Sıcak’ Olay… Politis’in, Deniz Mülteci/Göçmen Akını Yönetimi Araştırması” başlığıyla yine manşete çektiği haberini iç sayfasında “İadede Rezillik” başlığı altında detaylandırdı.

“Kötü yönetimimizden dolayı bir gün sahillerimiz boğulmuş küçük-büyük mültecilerle dolarsa ne olacak” sorusuna yer verilen Haberde, “konu, yönetimimiz ve uyguladığımız taktiklerdir çünkü daha iyi bir hayat için ümitsizce çürük teknelere binen ve kimi karaya çıkarken kimi başladıkları noktaya geri dönmek zorunda kalan fakir insanlar söz konusudur” vurgusu yapıldı.

Rum makamlarının, Güney Kıbrıs sahillerine ulaşan mültecileri, Lübnan ile yapılan iade anlaşması uyarınca 23 Eylül 2021’de bu ülkeye iade etme girişiminde bulunduğunu kaydeden gazeteye göre, mülteciler 4 tekneye bindirildi ve Lübnan’a götürüldü. Ancak Lübnan Sahil Güvenlik makamlarına teknelerde bazı Suriyeliler de olduğu bilgisini vermedi.

Güney Kıbrıs ile Lübnan arasında yapılan iade anlaşmasının sadece Lübnanlıların iade edilmesini öngördüğü için Lübnan, teknelerden inenler arasında Suriyeliler olduğunu sonradan öğrenince bu kişileri, Güney Kıbrıs’a dönmek üzere teknelere binmeye zorladı. Rum makamları görevli iki polis müfettişine, copları ile teknelerin çevresinde durmaları ve Suriyelilerin teknelere çıkmasına müsaade etmemeleri talimatı verdi. Gazete bu noktada “hem de başka bir devlette!” vurgusunu yaptı, özetle şöyle devam etti:

“O zaman, olay mahallinde Lübnan ordusu ortaya çıktı ve polis müfettişleri ve diğer görevlileri geri adım atmaya ve mültecilerin tekneye çıkmasına müsaade etmeye ve geri götürmeye zorladı. Meşakkat yaşayan onca insan, onca masraf çünkü mültecilerin iade edilmesi için özel tekneler kiralıyoruz. Diplomatik kaynağa göre Lübnan ile ilişkilerimiz bu vukuattan sonra çok da iyi değil.”

TEKNELERDEN İNENLERİ SAYMADILAR

Gazete 23 Ağustos’ta yaşanan bir başka iade vukuatında da Lübnan’a götürülen mültecilerden ikisinin teknelerden inmediğini, Rum görevlilerin inenleri saymayı ihmal etmesi nedeniyle bunun fark edilmediğini ve tekneyle Güney Kıbrıs’a geri dönmeyi başardıklarını yazdı.

Haberde söz konusu iki kişinin, başka bir mülteci iade prosedüründe tekneye bindirilip Lübnan’a gönderildiği ancak yeniden geri döndükleri kaydedilerek “dört kez gidip-döndüler!” ifadesi kullanıldı.

Gazete dosyanın dünkü bölümünde yer verdiği,  Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris’in direktifi beklendiğinden yaz sıcağında günlerce teknelerde kalmak zorunda bırakılan refakatçisi olan/olmayan küçük çocuklar konusunda Rum Çocuk Haklarını Koruma Komiseri Despo Mihailidu ile dün yaptığı röportajı da yayımladı.

“AB’NİN, FRONTEX’İN ÜSTLENDİĞİ GENEL POLİTİKASI”

Denizin içinde 2, 3, 4 gün teknede bekletilen çocuklar olduğundan haberdar olup olmadığı sorusuna “Evet,  olanlar gerek basından gerek sosyal medyadan gerek UNHCR’den bilgime geliyor. Şikâyette bulunulduğu ve yetki alanımıza girdiği müddetçe elimizden geldiğince müdahale ediyoruz” cevabını veren Mihailidu, tam olarak nasıl bir müdahalede bulunulduğu sorulduğunda “bakın, burada sorun büyük, anlaşılacağı gibi sadece bizim politikamız değil, Frontex’in üstlendiği AB’nin genel politikasıdır” dedi.

Gazetenin, mültecilerin günlerce teknelerde tutulmasının Rum Yönetiminin politikası olduğunda ısrar etmesi üzerine, çocukların sağlıklarının risk altında olduğuna dair bilgi aldığında Rum İçişleri Bakanı’na mektup gönderdiğini veya doğrudan müdahale ettiğini söyleyen Mihailidu, bu konudaki bilgi kaynağının sadece sivil toplum örgütleri ve basın olduğunu kaydetti. “Nerden öğrenebiliriz? İçişleri Bakanlığı’ndan mı? Bizim görevimiz denetlemedir, düzenleme değil, bana bilgi vermek zorunda değiller” diye ekledi.

“BAKANI BANA LİSTE GÖNDERMEYE MECBUR EDEMEM”

Mihailidu ofisinin, Güney’e ulaşan mülteciler arasında küçük çocuklar da olduğunu ve bunların sıkıntı yaşayabilecekleri ile çok ilgilendiğini söylemekle birlikte “ama ben nasıl takip edeyim?  İçişleri Bakanı’nı bana liste göndermeye mecbur edemem. Benim rolüm denetleyicilik, ben resme sonradan dâhil oluyor, bilgi alınca denetliyorum ama kimsenin beni bilgilendirme zorunluluğu yok” dedi.

Habere göre, günlerce açıkta bekletilen mülteci teknesindeki küçük bir çocuğun kendisine nasıl ulaşabileceği sorulduğunda ise Mihailidu “nasıl gidip de bulalım? Rolümün denetleme olduğunu, önleyici müdahalede bulunamayacağımı, yani ofisimin bir tekne geldiğini bilemeyeceğini anlamamakta direniyorsunuz” diye çıkıştı.

“E BEN NE YAPAYIM?”

Gazetenin, ilgili haberlerin derhal basında haber yapıldığını iletmesi üzerine ise “E ben ne yapayım? Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, refakatçisiz çocuk var diye bütün tekneleri kabul et veya git ve refakatçisiz bir çocuğu ailesi ile birlikte al mı diyeyim? Çalışma şeklim bu değil” ifadesini kullandı.

Gazete Mihailidu’ya ofisinin, içerisinde çocuklar olan bir tekne geldiği bilgisi aldığında bu çocuklara ne olduğu ile ilgilenip ilgilenmediğini ısrarla sorduğunda ise “Unuttuğunuz bir şeyi hatırlamanız gerek. Konularını ele alabilmem için Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarında bulunuyor olmaları gerek” cevabını aldı.

Hiç, mültecilerin Güney Kıbrıs’a varış noktaları olan Latsi, Aşağı Pirgo veya Paralmni’ye gidip gitmediği sorulduğunda ise “hayır gitmedim ve öyle bir mecburiyetim olduğunu da düşünmüyorum” cevabını veren Mihailidu, sözü edilen yerlerin karada olduğu ve Rum yönetiminin kontrolü altında bulunduğu hatırlatıldığında ise şu cevabı verdi:

“Onları teslim alması gereken Sosyal Yardım Dairesi’dir.  Başka birimlerin yükümlülüklerini benim ofisime yükleyemezsiniz. Başka birimlerin yerine geçmem, onlarla yer değiştirmem.”

“İSTİLA HALİNİ ALDI, DEVLET İÇİN ÇOK TEHLİKELİ”

Alihtia ise “İçişleri Bakanı’ndan Habere Sert Cevap… Kıbrıs’ı Da Düşünün, Sadece Kaçak Mültecileri Değil… Kontrolsüz Denizden Mülteci Akışı İstila Halini Aldı” başlığıyla ikinci manşet yaptığı haberinde Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris’in Politis gazetesinin dünkü yayınına verdiği “sert” cevabı aktardı.

Gazete Nuris’in sert bir üslupla kaleme alınmış bir açıklama yayımlayarak Politis’in, mülteci taşıyan gemilerin Nuris’in direktifi ile durdurulduğunu ve denizde bırakılarak geldikleri yere dönmeye zorlandıkları haberini yalanladığını ve DİSİ’nin de destek verdiği şu mesajı verdiğini yazdı:

“Devlet olarak karşı karşıya olduğumuz ‘istila’ haline gelen, denizden kontrolsüz mülteci akışının tehlikelerini de düşünmeliyiz. Birilerinin dayatmaya çalıştığı mültecilere kapıyı açma politikası ülke için çok tehlikeli.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu