KıbrısManşet

Affetmek mutluluğun kapısını aralar mı?

Affetmek kelimesi denildiğinde bir an için  beynimiz donup kalır ve derin düşüncelere dalarız affetmek gerçekten birçoğumuz için zor olan bir kelimedir

Affetmek kelimesi denildiğinde bir an için  beynimiz donup kalır ve derin düşüncelere dalarız affetmek gerçekten birçoğumuz için zor olan bir kelimedir.

Peki ama neden ?

Affetmek nedir ?

Affetmek, çok derin ve içinde birçok duyguyu barındıran bir kelimedir. Affetme birçok araştırmacı tarafından mutluluğun anahtarı olarak sunulmaktadır. kendisini inciten başka bir bireye, duruma ya da topluma karşı duyduğu öfke, nefret, kin gibi olumsuz duyguları bırakıp anlayış, şefkat, kabul gibi daha olumlu duygulara yönelmesidir. Zaman zaman çevremizdeki insanlar istemediğimiz hoşlanmadığımız şeyler yaparak bizi öfkelendirir, kırar, üzer. Olumsuz duygular yaşamamıza neden olur. Onları affetmek zordur, hatta bazen dünyanın en zor işlerinden biri gibi görünebilir.

Onları affetmeyerek cezalandırdığımızı düşünebiliriz. Oysa aynı zamanda kendimizi de cezalandırırız. Affetmek zordur evet ama birde şu gerçek vardır ki affetmek bizi özgür kılar.

Peki nasıl ?

Her psikolojik neden gibi affetmenin psikolojimize birden çok olumlu etkileri bulunmaktadır. Affetmek, her durumda kişinin yaşam kalitesini yükselten; geçmişteki kötü tecrübeleri unutmaya destek olan ve kişiye güç veren bir durumdur. Kendimizi ve başkalarını affetmek bizi geçmişe bağımlılıktan kurtarır. (Mucizeler Kurusu) öğretisi affetmenin hemen herşeyin yanıtı olduğunu sıkça tekrar ederek vurgular . Takılıp kaldığımız zaman genellikle biraz daha affetmenin gerekli olduğu sonucu çıkarmalıyız. Bu an içinde hayatla uyumlu olarak özgürce akmıyorsak genellikle geçmişte bir anda kopamadığımız içindir.

Bu anı pişmanlık, üzüntü, acı, korku, suçluluk, duygusu suçlamak,kızgınlık ,kırgınlık ,hatta intikam alma arzusu şeklinde olabilir.

Bu duyguların her biri affetmemekten ve geçmişe takılıp kalıp, şimdiki ana gelmeyi reddetmekten kaynaklanir. Ne tür bir iyileşme istenirse istensin tek çözüm daima sevgidir. Sevgiye giden yol da affetmekten geçiyor. Gerçekte, beyinlerimiz üzücü olayları ve algılanan ihanetleri unutmakta zorlanır. Unutmak pek mümkün olmayabilir ama affetmeyi öğrenebiliriz. Araştırmalara göre, affetmeyi başarabilen kişiler, fiziksel ve ruhsal sağlık anlamında kendilerini daha iyi hissederler.

İnsanın öfkesi geçiyor, bazen kırıp bazen de kırılıp geçiyor. Derler ya saman alevi gibi. Bunların arasında kalan kırgınlığın bir yapışıp kalma hali var. Zamanla bitmediği gibi, daha da büyür çöreklenir insanın içine. Öyle derinde hissedilendir.

Her şeyin ilacı olan zaman, kırgınlığa deva olmaz. Tersine zamanla daha çok yer edinir ağırlaşır.

Kırılma bir andır sadece, çıt ediverir. Kopar bir şeyler. Öyle kolay, uzun zaman dayansa da, bir bam teline gelir kopar. Buzlu cama döner insanın ruhu. Bir nevi ruh felci.

Affeden insanın depresyon, anksiyete ve öfke düzeyleri azalma eğilimindedir. İhanete uğramış çiftlerde bile affetmek, ilişkilerde mutluluk ve daha güçlü bir ebeveynlik bağı doğurabilmektedir. Ayrıca, çocukların ebeveynlerle ilişkilerinde ve algılarında da affetmenin olumlu etkileri gözlenmektedir. Affetmek aynı zamanda beyaz kan hücresi ve hematokrit  seviyeleri ile iliskilendirilir.

Beyaz kan hücreleri, insan vücudunda hastalıklarla ve enfeksiyonlarla mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu sonuçlarla birlikte affetmek, affedilen için değil affeden için oldukça önemlidir.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu