DünyaEkonomiKıbrısManşetSiyaset

Kapıda gıda krizi var

Açıkçası ihtiyaca göre tarımsal üretime planlı programlı üretim ayağında  çalışma başlatıldığına dair herhangi bir duyum almış değilim. Bu konuda görüştüğüm üreticiler de bunu doğrular nitelikte

Gıda Krizi önümüzdeki sürecin en önemli konularının başında gelir. Gelişmeleri az biraz takip edebilenler bu sürecin sonunda parayla bile gıdaya erişimin çok kolay olmayacağının idraki içindedir.

Nitekim Uluslararası Buğday Konseyi, küresel buğday üretiminin son üç yılın en düşük seviyesinde gerçekleştiğini açıkladı önceki gün.. Ukrayna, hasat sezonunda yüzde 40’lık bir düşüş beklediğini bildirdi.

Buğday üreticileri listesinde ilk sırada yer alan Rusya ise Batı yaptırımlarına karşılık tahıl ihracatını engelleme politikasından kısa vadede geri adım atmayacağını görebiliyoruz. Bütün bu olumsuz gidişata ek olarak kötü hava koşulları, Fransa’dan tutun da  Arjantin’e, Hindistan’dan Çin’e kadar hasat sezonuna dair beklentileri olumsuz etkileyecek. Örneğin aşırı sıcaklıkların beklenenden daha erken geldiği Hindistan’da buğday üretiminin gerileyeceği tahmin ediliyor. Kısa bir hatırlatma yapmak gerekirse, iç talebi karşılama endişesi içinde olan Hindistan yönetimi, mayıs ayı ortasında dışarıya buğday satışını yasaklamıştı.

Rusya ile beraber dünyanın en büyük gübre ihracatçısı olan Çin’in iç talep baskısıyla gübre ihracatına yasak getirmesi de tahıl üretimini etkileyen bir başka problem olarak öne çıkıyor. Gübrede Çin’e bağımlı üçüncü büyük buğday ihracatçısı Avustralya’da yasak sebebiyle fiyatlar artarken üretimde ciddi düşüşler de bekliyor.

İ Dünya Ekonomik Forumu’na göre Hindistan ve Çin, dünyanın en büyük iki pirinç üreticisi ve küresel toplamın yarısından fazlasını oluşturuyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Gıda Fiyat Endeksi tarafından yayımlanan Mayıs verilerine göre, uluslararası pirinç fiyatlarının art arda beşinci ay artarak 12 ayın en yüksek seviyesine çıktığı belirtildi.

Japon bankası Nomura’nın baş ekonomisti Sonal Varma,”İleriye dönük pirinç fiyatlarını izlememiz gerekiyor,çünkü artan buğday fiyatları pirincin yerini almasına, talebin artmasına ve mevcut stokların düşmesine yol açabilir” diyor. Varma, “Korumacı önlemler aslında küresel düzeyde fiyat baskılarını kötüleştiğine de vurgu yapıyor. Çiftçiler için yem ve gübre maliyetleri artıyor ve enerji fiyatları ekim maliyetlerine ekleniyor. Bu nedenle, ülkelerden daha fazla korumacılık görme riski var” uyarısı yapılıyor… Mayıs ayı sonlarında Tayland ve Vietnam’ın, pirinç ihracatlarının fiyatını artırmaya yönelik bir anlaşma üzerinde görüşmelerde bulunduğu uluslararası medyada yer almıştı.

Uluslararası Gıda Politikası Araştırma Enstitüsü kıdemli araştırma görevlisi David Laborde verdiği demeçte, “Hindistan’ın önümüzdeki haftalarda buğday ve şekerden sonra pirince de ihracat yasağı getirmesinden endişeleniyorum” dediği de edindiğimiz bilgiler arasında.

Uluslararası Pirinç Araştırma Enstitüsü Güney Asya bölge temsilcisi Nafees Meah, küresel olarak artan enerji maliyetlerinin pirinç üretim maliyetlerinin büyük bir bölümünü oluşturduğunu da belirtiyor.

Peki bütün bunlar yaşanırken biz ne yapıyoruz. Açıkçası ihtiyaca göre tarımsal üretime planlı programlı üretim ayağında  çalışma başlatıldığına dair herhangi bir duyum almış değilim. Bu konuda görüştüğüm üreticiler de bunu doğrular nitelikte.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu