Küresel basketbol

Mâlum, NBA’yi (National Basketball Association) küreselleştirebilmenin yolu onu tüm dünyaya yaymaktan geçiyor. Bunun için de en başta Hırvat Drezan Petrovic, Çinli Yao Ming, Alman Dirk Nowitzki, Türk Mehmet Okur ve Türkoğlu, Avusturalyalı  Kyrie Irving, Arjantinli Manu Ginobili, Fransız Tony Parker veya Sırp Bogdan Bogdanovic gibi olmak üzere dünyanın tüm yetenekli oyuncularını NBA’ye transfer ederek, yıldıza dayalı bir model geliştirdi ve bu ülklerde de kendisine ilave izleyici ve taraftar buldu. Bu sayede basketbolu ve dolayısıyla NBA’yi daha popüler hale getirdi ve izlenme oranları birden arttı. Buna bağlı olarak NBA ürün satışı katlandı. Bu iki hamleyle NBA ek olarak 3 milyara yakın bir izleyici kitlesine daha ulaştı.

Dün NBA’in efsane yöneticisi rahmetli David Stern’i yazmıştık. Devam edelim; Columbia Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Stern yıllar boyunca NBA’in dümenini elinde bulunduran bir spor yöneticisi olarak bu süreçte nelere imza attı? Uzmanların gözünden oyuna nasıl bir katkı koyduğuna bir bakalım; “Basketbolu çirkinleştirecek hiçbir harekete prim vermedi. Daha ofansif ve göze hoş gelen bir basketbolun oynatılması, daha geniş kitlelere ulaşmak için olmazsa olmazdı ve nitekim savunmanın ön planda olmasına izin veren, tempoyu düşürecek her türlü hareketi önlemeye çalıştı. Hatta bu bağlamda daha hızlı bir basketbol için alan savunmasını yasaklamak dahi bir ara NBA yönetiminin gündemine girdi. Bugün bile hâlâ hızlı oyunu destekleyen, oyun temposunu düşürmeyi önleyici önlemler almaya çalışılıyor. Şu anda sorgulanan en önemli konulardan birisini de tempoyu düşüren taktik fauller” diyor basketbol düşünürleri.

Basketbolu küreselleştirirken onu aynı zamanda sosyalleştirebilmek NBA’in en önemli politikalarından birisini oluşturmuş. Bu kapsamda dünyanın birçok şehrinde her yaz yıldızlarla birlikte çocuklara basketbol derslerinin verilmesi onu daha da kitleselleştiriyor. Yine küreselleşme adına NBA TV’nin bazı uygulamaları daha geniş taraftar ve izleyiciye ulaşma olanağı sağlıyor.

Oyuncuları her fırsatta sosyal projelerin içine katılması işin sosoyal sorumluluk boyutunu da geliştiriyor. NBA’in önde gelen oyunculardan bir kısmının, öğrencilerle birlikte okulda derse girmesi ya da hasta çocukların ziyaret edilip onlara forma ve diğer  hediyelikler verilerek moral depolamalarına imkân sağlamak NBA’i daha da geliştiriyor ve sevdiriyor. Bu arada Sevgili Kemal Ataman Dostum (ki kendisi sıkı bir Kansas fanatiği) ve KOOP’un şampiyon Basketbol Şubesi’ni cânı gönülden kutlarız.