DünyaFutbolManşetSpor

O işler öyle olmuyor işte

Saha içinde tamam ama artık saha dışında da ticari anlamda kazanmanız gerekiyor

Saha içinde tamam ama artık saha dışında da ticari anlamda kazanmanız gerekiyor. Örnek mi? 2000 Kopenhag’daki UEFA’da şampiyonluk kupasını kaldıran Galatasaray, bu kupaya özel bir adet bile forma satamadı ya, işte o yıllardan sonra Türkiye de endüstriyel futbola ilişkin bir dizi önlemler almaya başladı. Başladı başlamasına ama daha çok gidilecek yol var mâlum.

Olayın teknik kısmı önemli ama kaliteli insan gücü olmadan, o işler öyle olmuyor işte! Bir defa ticari anlamda kazanırsanız, iyi oyuncu, iyi teknik heyet, iyi tesis ve de sürekli size harcayan taraftar kazanmış olursunuz. Ötesi mi? E işin merkezinde de insan olunca her parayı veren, düdüğü de çalar mı? Kuvvetle ihtimâl evet. Bununla birlikte çok para da her türlü dengeyi bozabiliyor bildik. Sonuç mu? Ortak akıl projesine ilişkin bir paydada buluşmak şart oldu!

Neyse, 2003’e gelinmişti. Öncelerinde Nottingham Forest, Aston Villa, Tottenham, Arsenal, Liverpool, Everton ve de nihayetinde Manchester United kapak yaptı. E yer mi Ruslar. 2003’te meşhur oligark Roman Abramoviç işin içerisine bolcana çelik parası attı.

Küçük Roman 1,5 yaşında babasını, 4 yaşında da annesini kaybetmiş bir yetim ve de öksüzdü. 92’de iş hayatına atıldı ve kısa bi’süre içerisinde Allah ona “Yürü ya kulum” diyerek bu genç adamı milyarder yaptı.  1966’lı bu genç milyarder de şirketin başına ilk basın toplantısında gazetecilere özel biriyim diyen Mourinho Hazretlerini getirdi. Bizim adam daha ilk resmi olmayan toplantıda futbolculara dönerek; “Bende Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu var. Sizde ne var?” diyerek John Terry, Frank Lampard ve saz arkadaşlarına meydan okudu. Sonrasında da seri şampiyonluklar gelmeye başladı.

E Chelsea, Premier’i domine eder de Araplar rahat durur mu? Şeyh Mansur önderliğindeki Abu Dabi Yatırım Konseyi de Manchester City’i bi’dünya devi yapmak için işe ulusal şampiyonluktan başladı. E Araplar sadece City’i mi satın aldı? Zlatan’lı Paris Saint-Germain ve Malaga yanında birçok irili ufaklı kulübü de satın aldı. Roberto Mancini’nin Manchester’i şampiyon oldu ya, diğer Manchester’in (United) genel müdürü Sir Fergie o sezon sonunda bir açıklama çaktı; “İngiltere’de tribünde takımını destekleyip başarılı olduklarında en büyük hayali kulübü satın almak olan taraftarlardan oluşan bir nesil vardı. Bu dönem geride kaldı ve artık yerini farklı motivasyonla gelen yeni bir nesil aldı. Bazılarının amacı para kazanmak, bazılarının da ünlü olmak. Ligde daha çok paranın olması iyi çünkü dünyanın en güçlü ligi olmak istiyorsunuz. Ama oyunun yapısının bozulmaması ve maaşların abartılı seviyeye çıkmaması da önemli çünkü tek seferde bu kadar çok paranın gelmesi oyuncuların dengesini bozabilir. Örneğin ücret teklif edilen bir oyuncuya başka bir kulüp 5 katını teklif ederse, belki takımda kalır ama değerinin 3 katını ister. İşte bu da kulüplerin finansal yapıları üzerinde baskı yaratır” demişti.

İşte, futbolun artık forma aşkından çıkıp, tamamen şov haline gelmesine bir miktar da Araplar katkı koydu mâlumunuz üz’re. E artık gölgede ve güneşte bir futbol oyunu mu? O işler öyle olmuyor işte.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu